SIFIR KİLOMETRE AYIPLI ARABA ALAN (OTOMOBİL, ARAÇ) TÜKETİCİNİN HAKLARI :

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) (YÜR. TAR.: 28.05.2014) Kabul Tarihi: 07.11.2013

R.G. Tarihi: 28.11.2013 R.G. No: 28835

Garanti belgesi

MADDE 56 – (1) Üretici ve ithalatçılar, tüketiciye yönelik üretilen veya ithal edilen mallar için içeriği yönetmelikle belirlenen bir garanti belgesi düzenlemek zorundadır. Bu belgenin tekemmül ettirilerek tüketiciye verilmesi sorumluluğu satıcıya aittir.

(2) Garanti süresi malın teslim tarihinden itibaren başlamak üzere asgari iki yıldır. Ancak, özelliği nedeniyle bazı malların garanti şartları Bakanlıkça başka bir ölçü birimi ile belirlenebilir.

(3) Tüketici bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen seçimlik haklarından onarım hakkını kullanmışsa, malın garanti süresi içinde tekrar arızalanması veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hâllerinde 11 inci maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Satıcı tüketicinin talebini reddedemez. Bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur.

(4) Hangi malların garanti belgesi ile satılmak zorunda olduğu ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir.

 

 AYIPLI MALI İADE EDEREK AYIPSIZ YENİSİNİ VEYA BEDELİNİ İSTEMEK TÜKETİCİNİN HAKKIDIR

 Garanti kapsamında bulunan otomobil v.s gibi ulaşım araçları ve dahi iş makinesi gibi araçların yenisi ile değişimi ve ya bedel iadesi için aynı veya farklı arızaların 2’den fazla arıza gerçekleşmesi gerekmez. Daha önce yürülükte olan Garanti Belgesi Yönetmeliğinin bu hükmü kaldırılmıştır.  Artık aracın ilk arızasında dahi yenisi ile değişimi istenebilir. Veya sadece bir defa dahi tamir görmüşse araçta ikinci defa aynı veya farklı arıza gerçekleştiği taktirde tüketici aracını -0- km yenisiyle değiştirilmesini isteyebilir veya ödediği satış bedelini aynen geri alabilir. 

 

Sıfır kilometre araç satın alan otomobil tüketicisinin en büyük arzusu en azından garanti süresi içerisinde herhangi bir problemle karşılaşmadan aracını kullanmak ve daha sonra değer kaybına uğramadan aracını gerektiğinde satabilmektir. Ancak satın alınan otomobil(araç) henüz ilk 6 ayında arıza vermeye başlamışsa 6502 sayılı kanun 10 maddesine göre malda üretim hatasının varlığı yasal karinedir. Bundan sonra artık araçtaki arızanın kullanıcı hatasından kaynaklandığını ispat mükellefiyeti satıcı bayiye veya ithalatçı şirketlere aittir. 

Garanti kapsamındaki araç ilk arızasında veya sadece bir (1) derfa dahi tamir görmüşse ve problem halen devam ediyor ise tüketici aracını -0- km yenisiyle değişimini isteyebilir veya ödediği bedelin iadesini isteyebilir. 

Ayıplı malın (aracın) tanımı  6502 sayılı yasanın 8. maddesinde yapılmış olup tüketiciye tanınan haklar dört madde halinde 11. maddede sayılmıştır. Bu haklardan biri de aracın ücretsiz onarımı-tamiridir. Burada tüketicinin tek hakkı onarım değildir, onarım hakkı bu haklardan sadece bir tanesidir. Onarım yoluna giden araç sahibi eğer aracında tekrar bir arıza ortaya çıkarsa veya aracın tamiri için gereken azami 30 işgünü süre içinde tamir edilmemişse veya aracın tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hâllerinde 11 inci maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir.

6502 Sayılı yasanın 56. maddesinin yönlendirmesi ile tüketici bu sefer aracını verip 0 km yenisiyle değişimi, sözleşmeden dönme ile bedel iadesi veya bedel indirimi gibi diğer seçenekleri kullanmakta serbesttir. Yasa maddesi aşağıdaki gibidir.

 

 Sonuç olarak belirtmek gerekirse ki, garanti kapsamındaki araç ilk arızasında yenisi ile değişimi istenebilir. Bu şistenmemiş ve araç tamire sokulmuşsa bu taktirde de arıza iki,nci defa gerçekleştiği taktirde tüketici aracını -0- km yenisiyle değişimini isteyebilir veya ödediği satış bedelini aynen geri alabilir. 

Bunun için ihtarname vb yollarla satıcı-ithalatçıya talebini iletmeli bu şekilde olumlu sonuç alınamazsa Tüketici Mahkemelerinde açılacak dava ile haklarını kullanabilecektir. 25.03.2021

 

 

Av.Yusuf AYIK 

 

 

Konu ile ilgili Emsal Mahkeme Kararı : 

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

                      T.C.

            İSTANBUL

7. TÜKETİCİ MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR


ESAS NO : ...Esas

KARAR NO : ... Karar

HAKİM

KATİP

 

DAVACI : L.Ö

VEKİLİ : Av. YUSUF AYIK - Halaskargazi Cad. Küçük Bahçe Sk. No:29 Topdemir İş Merkezi D:18-19 34360 Şişli/ İSTANBUL

 

DAVALI : 1- .......... ARAÇLAR SAN.TİC.LTD.ŞTİ. 

VEKİLİ

DAVALI : 2- .......... SERVİS VE TİCARET A.Ş -  

VEKİLİ

 

DAVA : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ : 22/06/2015

KARAR TARİHİ : 24/09/2020

KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davaya konu araç, alındıktan kısa bir süre sonra, 30.08.2013 tarihinde, 4595 kmde iken, cam yarı açıkken sağ ön kapıdan ses gelmesi üzerine servise girmiş, ön cam sökülüp arıza giderildikten sonra 25.09.2013 tarihinde, yaklaşık bir ay sonra teslim alınmıştır. Araç, 25.02.2014, 9040 km'de iken, 10000 km periyodik bakıma girmiştir, araç, 26.06.2014 tarihinde, 12.469 kmde iken, 1. vitesten 2. vitese geçerken gelen ıslık sesi yüzünden servise gitmiş ve bir yaylı segman yenilenerek arıza giderilmiştir, araç, 02.01.2015 tarihinde, 21009 km'de iken, motor yağ uyarı lambasının yanması üzerine servise gitmiş, motora yağ ilave edilmesi gerektiği anlaşılmış ve araç bu vesile bakıma bırakılmıştır. Araç 13.02.2015 tarihinde, 21992 km'de iken, yağ analizi yapılması servise gitmiş, analiz sonuçlan normal bulunmuş, bu raporların iç yazışma niteliğinde olduğu söylenerek sonuç raporu kendisine verilmemiş, ancak ısrar üzerine aracın yağ tüketiminin 1000 km'de 217 g olduğunu belirten bir yazı verilmiştir. Araç 1000 km sonra, 13.02.2015 tarihinde, 24841 km'de iken, klima arızası nedeniyle servise gitmiş, sıcaklık kontrol motorunun değiştirilmesi gerektiği anlaşılmış, bu motor Almanya'dan ısmarlanmıştır. Araç, 22.05.2015 tarihinde, motor yağ uyarı lambasının tekrar yanması üzerine servise gitmiş, motora yağ ilave edilmesi gerektiği görülmüş ve kendisine motor kafasının sökülerek kontrol edilmesi gerektiği. bu konuda bilgi verileceği söylenmiştir. Davacı, motora yağ ilavesi sorunun bir türlü çözülemediğini, aracın gizli ayıplı olduğunun anlaşıldığını belirterek, öncelikle yenisi ile değiştirilmesini veya araç bedelinin geri verilmesini talep ettiği görülmüştür.

DAVALI ............ OTOMOTİV SERVİS TİC. A.Ş. VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Aracın garanti süresinin 22.06.2015 itibarıyla geçmiş olduğu, ayrıca bu tür arızaların kullanıma bağlı oluşacak arızalardan olduğu, dolaysıyla araçta bir ayıp olmadığı, aracın yağ tüketimi için birkaç defa servisi ziyaret ettiği, ölçüm sonuçlarının üreticinin vermiş olduğu sınırlar içinde olduğu, davacının silindir kapağının değiştirilmesine izin vermediği, halbuki kapağın değiştirilmesi ile sorunun giderilmiş olacağı hususları belirtilmekle ve davanın reddini talep ettiği görülmüştür. 

DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: İncelenen davada dava şartlarına ilk itirazlara görev ve yetkiye ait bir olumsuzluk olmadığı mahkememizin görevli ve yetkili olduğu anlaşılmaktadır.

Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi  6502 sayılı kanun  3/k. Maddesi uyarınca tüketicidir. Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan yada mal sunan adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişileri de 6502 sayılı yasa 3/i madde uyarınca satıcı sayılır. Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere  ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya bunun adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan , eser , taşıma, simsarlık, sigorta , vekalet , bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem   6502 sayılı yasa 3/ l  maddesine göre tüketici işlemi niteliğindedir. 

Dosya incelendiğinde, davanın ayıp iddiasıyla aracın ayıpsız misli ile değişim talebinden ibaret olduğu, davalılar vekillerinin davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkememizce dava tarihi itibariyle zamanaşımı ilk itirazının dolduğu kanaatiyle davanın reddine karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği, istinaf üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin  2017/1123 esas 2018/1006 karar sayılı ilamında "Yapılan açıklamalar ışında somut olay değerlendirildiğinde, davacı vekili dava dilekçesinde, 30/08/2013 tarihinde aracın sağ ön yolcu kapısının cam mekanizmasında arıza olduğunu ve servise gittiğini, 24/06/2014 tarihinde araçta vites arızası meydana geldiğinden dolayı servise gittiğini 25/07/2014 tarihinde yağ lambası ikazı dolayısıyla servise gittiğini, 02/01/2015 tarihinde aracın gerek bakımından gerekse tekrar yağ lambası ikazı verdiği için tamirinin yapıldığını, 23/01/2015 tarihinde ayna-boya vb. tamirlerinin ücretsiz olarak yapıldığını, 23/01/2015 tarihinde yağ analizin yapılarak sonuçların normal olduğunun söylendiğini fakat sonuçların normal olduğunu gösteren raporun müvekkiline verilmediğini, 26/05/2015 tarihinde klima motorunun arıza sebebiyle değiştirildiğini, en son yağ arızası sebebiyle aracın motoruna yağ eklemek zorunda kalındığını belirtmesine rağmen, arızaların davaya konu araçtaki üretim hatasından kaynaklı bir gizli ayıptan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunda taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli üniversitelerin otomotiv bölümünden görevli ve konusunda uzman kişilerce oluşturulacak heyetten bilirkişi raporu alınmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği, İstinaf ilamı uyarınca servis kayıtları celp edilmiş, bilirkişiler marifetiyle araç üzerinde keşif incelemesi yapılmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından 22.05.2019 tarihli kök raporda "...aracın kullanım konforunu bozacak şekilde yağ tüketmediği,  bu durumun araçtan beklenen faydayı azaltmadığı, dava konusu aracın yağ tüketimi açısından üretimden kaynaklanan gizli bir ayıbı olmadığı, sürekli tekrarlayan ve aracın kullanımım etkileyen ayıpların mevcut olmadığı ve bu nedenlerle 6502 sayılı kanunun gereği olarak değişim şartlarının oluşmadığı." şeklinde tespit yapıldığı, davacı vekilinin ve sonraki aşamalarda davalıların  rapora itirazları ve gelen servis kayıtları  üzerine  3 ayrı ek rapor alındığı, hükme esas alınan  ek raporlarda, dosyaya sunulan yağ tüketimi verileri analiz edildiğinde, araca en son  ilave edilen 1 litre yağdan sonra yapmış olduğu 47,542 km içinde yaklaşık 13 litre yani yaklaşık her 4.000 km de bir 1 litre yağ ilave edildiği, aracın yağ yakmasının  29000 km den sonra giderek hızlandığı, bu yağ tüketimi hızının normal olmadığı, kullanım konforunu önemli ölçüde azalttığı ve tabii motorda ele alınması gereken bir arızayı da gösterdiği, aracın onarımına ilişkin bir müdahale yapılmadığı, davacının onarıma muvafakat etmediği, dava konusu aracın motorunun,  sunulan servis kayıtlarına göre, aracın kullanım konforunu bozacak şekilde yağ tükettiği,  bu durumun araçtan beklenen faydayı önemli ölçüde azalttığı, dava konusu aracın yağ tüketimi açısından üretimden kaynaklanan gizli bir ayıbı olduğu, bu ayıbın araç motorunun komple yenilenmesi ile giderilebileceği, bu durumda araçta değer kaybı oluşmayacağı yönünde yapılan tespit mahkememizce yerinde görülmüş olup davaya konu aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu kabul edilmiştir.

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 8. maddesinde “Ayıplı Mal”, “Tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.” şeklinde tanımlanmıştır. Anılan yasanın 9. maddesinde ise Satıcının, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle yükümlü olduğu, 10. maddesinde, teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğunun kabul edildiği, bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatının satıcıya ait olduğu, bu karinenin malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmayacağı düzenlenmiştir. Ayıp nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları anılan yasanın  11 . Maddesinde, " (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;  a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.  (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz." düzenlenmiş Tüketicinin seçimlik hakkını kullanabileceği zamanaşımı süreleri 12. Maddesinde "(1) Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda taşınmazın teslim tarihinden itibaren beş yıldır. (2) Bu Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrası saklı olmak üzere ikinci el satışlarda satıcının ayıplı maldan sorumluluğu bir yıldan, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda ise üç yıldan az olamaz. (3) Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz." şeklinde  düzenlenmekle üretimden kaynaklı olarak gizli ayıplı olduğu kabul edilen dava konusu  volkswagen marka  golf model aracın   21.03.2013 tarihinde  satın alındığı, iş bu dava tarihinin 22.06.2015 olduğu davanın iki yıllık zamanaşımına tabi olduğu ancak araçtaki ayıbın gizli olduğu gibi sunulan servis kayıtları ve davacı vekilinin sunduğu Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun  23.05.2019 Tarih ve  2017/563 esas  2019/605 karar sayılı kararı da dikkate alınmakla yağ ilavesi ile ilgili iş emirlerinden anlaşıldığı kadarıyla araca her 2.000 km 'de bir (bazen 1.000 km de bir) 1 litre yağ ilavesi gerektiği bu nedenle bir çok kez yetkili servislere başvurduğu,  davaya konu aracın onarımının yetkili servisler eliyle yürütmekte olup davacının tüm başvurularına rağmen arızanın giderilemediği, üretimden kaynaklı gizli ayıp mahiyetindeki arıza yönünden davalıların ağır kusurlu olduğunun kabulü ile davacının 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde düzenlenen seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim talebinin yerinde olduğu davacı tüketicinin onarım seçimlik hakkına  zorlanamayacağı, anılan yasanın  11/2 maddesi gereği davalıların  davacının seçimlik hakkının yerine getirilmesinden birlikte sorumlu olduğu kanaatiyle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. 

HÜKÜM:

1-Davanın KABULÜNE, 

2-Davaya konu .......... plaka sayılı ............ marka ........... model (şase ..............) aracın gizli ayıplı olduğunun tespitiyle takyidatlardan ari olarak davalılara teslimi ile davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen anılan aracın ayıpsız mislinin davacıya verilmesine,

3-Davacının yaptığı 236,15-TL tebligat ve  yazışma gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti  314,00 TL keşif harcı olmak üzere toplam 2.050,15-TL bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, gider avansından kalan bakiyenin kararın kesinleşmesiyle talep halinde yatırana iadesine, davalının yaptığı yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,

4-AAÜT göre hesaplanan  .............. -TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 

5-Harçlar yasası gereğince hesaplanan 3.286,05-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,

Dair, davacı vekili ve davalı doğuş vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta istinaf yolu açık olmak üzere yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 

 24/09/2020    

 

 

Katip   ¸e-imzalıdır                                                               Hakim   ¸e-imzalıdır 

 

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

                        T.C.

             İSTANBUL

6. TÜKETİCİ MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

 

ESAS NO

KARAR NO

 

HAKİM

KATİP

 

DAVACI : A.D

VEKİLİ : Av. YUSUF AYIK - Halaskargazi Cad. Küçük Bahçe Sk. No:29 Topdemir İş Merkezi D:18-19 34360 Şişli/ İSTANBUL

 

DAVALI : 1- 

VEKİLLERİ

DAVALI : 2- 

VEKİLİ : Av. 

 

DAVA : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ : 23/08/2017

KARAR TARİHİ : 05/11/2019

GEREKÇELİ KARARIN

YAZILDIĞI TARİH  : 05/11/2019

 

Mahkememizde görülmekte bulunan Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;  Müvekkilinin 17.03.2015  tarihinde davalı bayi yetkili satıcıdan sıfır km. ..... araç satın aldığını, aracı alırken araca 2 yıl daha artı garanti de yaptırıldığını, müvekkilinin aracı 19 ay kullandıktan sonra araçta paslanmalar meydana geldiğini, 01.11.2016 tarihinde müvekkilinin paslanmaları fark etmesi üzerine aracı yetkili servise götürdüğünü, burada kendisine sorunun basit olduğunu basitçe küçük bir boyama ile sorunun giderileceğinin söylendiğini, müvekkilinin bunun üzerine sorunun çok küçük olduğunu ve boyama ile halledilebileceğine ikna edilerek aracın boyanmasına iznin sağlandığını, bu şekilde müvekkiline yanlış bilgi verilerek ayıp tam ve doğru teşhis edilmeyerek veya teşhis edilen bu bilgi müvekkilinden gizlenerek hile ile aldatıldığını, bu şekilde aracın paslanan kapı içlerine kısmi boya yapıldığını, müvekkilinin aracı teslim alarak kullanmaya devam ettiğini, ancak söz konusu paslanmanın başka bir çok bölgede de meydana geldiğini gördüğü gibi yeni boyanan kısımların da tekrar paslandığını, daha önce lokal işlem yapılan yer de dahil olmak üzere tekraren tüm kapılarda özellikle iç saçlarında aracın bir çok bölgesinde çürüme-paslanma problemleri oluşmaya devam ettiğini, müvekkilinin 08.08.2017 tarihinde durumu yetkili servis (............ Şti elemanlarına da yazılı olarak teyit ettirdiğini, yetkili servisin araçta oluşan çürüme-paslanma yerlerinin fotoğraflarını alarak distiribütöre ileteceklerini ve konuyla ilgili distiribütörün raporu olduğunu sorunun çözülemediğinden dolayı distiribütörün boya tamir işlemi önermediğini, aracın tüm kapılarının garanti kapsamında ücretsiz değişeceği bilgisinin alındığını, aracın çürüme-paslanma durumu ile ilgili yetkili servis .......... San.Tic.Ltd.Şti.’nin servis raporlarında tüm bilgilerin mevcut olduğunu, müvekkilinin aracı satın aldığı davalı .............. SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ’ne durumu aktardığında onların da yetkili servis gibi hatanın ancak şu anda bariz görünür olan aracın tüm kapılarının garanti kapsamında ücretsiz değişmesi gerektiğini belirttiklerini, aracın tüm kapılarının değişmesi ikinci el otomobil piyasasında aracın değerini yüksek oranlarda düşürdüğünü, aracın tüm bakımlarının gününde ve tam olarak yapıldığını, ne varki aracın gizli ayıptan dolayı çürüme-paslanmaya başladığını, bütün bu nedenlerle müvekkilinin davalılara hitaben keşide ettiği .............. 3. Noterliği'nin 16.08.2017 tarih ve .......... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ayıplı araçta onarım istemediğini bedel iadesi veya misli ile değişim talep ettiğini, davalılardan sonuç alamadığını beyanla gizli ayıplı .......... plaka nolu, ............ şase ........... motor no’lu .......... model .......... marka ve tipindeki aracın davalılara iadesi ile tüm iade ve değişim masrafları davalılara ait olmak üzere  -0- km ayıpsız misli ile değiştirilmesini, verilecek kararın masrafları davalılardan alınmak üzere ülke düzeyinde yayımlanan gazetelerden en az üçünde ilan edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 

Taraflara usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.

Davalı ............ San.ve Tic. Ltd. Şti.  vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, ayıbın 30 günlük sürede ihbar edilmediğini, davacının bu süreleri geçirdiğini, tüketici hakları çerçevesinde iade şartlarının oluşmadığını, davacı iddialarının temelinde araçta üretici hatası olduğuna ilişkin iddiaların bulunduğunu,  beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 

Davalı ............ A.Ş.  vekili de cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddia ettiği üzere herhangi bir şekilde boyanın kusurlu olarak kabul edilemeyeceğini, zira araçlarda meydana gelen boya dökülmelerinin, üretim hatası dışında birçok sebebinin  bulunduğunu, keza dava konusu araca ilişkin kayıtlar kontrol edildiğinde davacının iddia ettiğinin aksine dava konusu araçta araç değişimini gerektirecek herhangi bir bulguya rastlanmadığını, dava konusu araçta ayıp olduğu ileri sürülen boya kusurunun aracın kullanmaya elverişliliğini ve maldan yararlanmayı ortadan kaldırdırmayacağını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 

Toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacının satın aldığı aracın ayıplı olması nedeniyle ayıpsız misli ile değişimi istemine dair ayıplı mal davasıdır. 

Araca ait fatura, servis fişleri, ruhsat örneği, resimler, sigorta poliçeleri, tramer kayıtları ve trafik tescil kayıtları dosyaya celp edilmiştir. 

Tüm dosya kapsamı ve  dava konusu araç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi heyetinin  dosyaya sunmuş olduğu 27.02.2019 tarihli raporlarında özetle “.....dava konusu aracın ön sağ kapıdaki sonradan yapılan lokal boyamalar dışındaki bölgelerde komple orijinal fabrikasyon bir boyama olduğu, 4 kapı iç tarafı, alt yan kısımlardaki paslanmanın boyadan önce yüzeyde iyi temizlik yapılmamasından kaynaklandığı, bu durumun kullanımdan kaynaklı olmadığı, üretim kaynaklı bir sorunun aracın ilk satımında fark edilemeyeceği, bu durumun ancak kullanım sonucu zamanla ortaya çıktığı, araçta ekonomik olarak değer kaybı yaratması nedeniyle gizli ayıp niteliği taşıdığı, değer kaybı zararının 4.380 TL., ikinci el piyasa şartlarına göre 5.000 TL., ZMS  Genel şartları ekindeki formülasyona göre 4.190,20 TL.olduğu,...” yönünde görüş beyan etmiştir. 

Bilirikişi heyetinin raporuna tarafların itirazları üzerine dosyamız rapor alınmak üzere tekrar bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyetinin  dosyaya sunmuş olduğu 22.10.2019 tarihli ek raporlarında özetle “.....dava konusu araçta 04/01/2018 tarihinde meydana gelen hasarda değer kaybı yaratacak şasi, podya, çamurluk, paneller, taşıyıcı direkler, kaporta değişim ve boya işlemleri olmadığı için dava konusu araçta hasardan dolayı herhangi bir değer kayıbının oluşmayacağı,  kök raporda belirtildiği gibi boya probleminden oluşan değer kaybının 3 farklı yöntemle hesaplandığı ve bu 3 farklı değerin aritmetik ortalamasının 4.523,40 TL.olarak alınabileceği, yapılan itirazlar çerçevesinde incemeye göre kök raporda belirtilen tespit ve görüşlerde herhangi bir değişiklik olmadığı,...” yönünde görüş beyan etmiştir. 

Taraflar arasındaki araç alım satım sözleşmesinin 17/03/2015 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından taraflar arasındaki uyuşmazlıkta 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmıştır. 6502 sayılı Kanun'un 8. maddesine göre: 

'' (1) Ayıplı mal tüketiciye teslimi anında taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.

"Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerden bir veya birden fazlasını taşımayan, satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan, muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir .

6502 sayılı Kanun'un 11. maddesine göre: 

'' Malın ayıplı olduğunun anlaşılması karşısında tüketici;

a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,

b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,

c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,

ç) İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,

Seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.

(2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ihtalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulamaz.'' şeklinde düzenleme bulunmaktadır. 

Davaya konu somut uyuşmazlık yukarıda belirtilen 6502 sayılı kanunun 8., 11. Maddeleri kapsamında incelendiğinde, davacının  17/03/2015 tarihinde davaya konu aracı davalı  ......... Otomotiv San.ve Tic. Ltd. Şti. 'den satın aldığı, diğer davalı .......... Otomotiv A.Ş.'in ise aracın ithalatçısı konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Aracın bazı kısımlarında paslanmalar olduğu ileri sürülerek aracın ayıplı olduğu iddia edilmiştir. Mahkememizce aldırılan bilirkişi heyetinin kök ve ek raporlarında aracın gizli ayıplı olduğu ve ayıbın üretim hatasından kaynaklandığı, ayıbın kullanma ile zamanla ortaya çıkacağı tespit edilmiştir. Bu sebeple dava konusu aracın 6502 sayılı kanunun 8. Maddesine göre ayıplı olduğunun kabulü gerekir. Davacı 15/08/2017 Tarihli ihtarname ile ayıbı davalı ........... Otomotiv San ve Tic Ltd Şti'ye bildirmiştir. Davacının ayıp nedeniyle seçimlik haklarını kullanma şartları oluşmuştur. 6502 sayılı kanunun 11. Maddesine göre satıcı ayıp halinde tüketicinin tercih ettiği seçimlik haklarını yerine getirmekle yükümlüdür. Emsal mahiyette olan Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2016/22641 Esas - 2018/ 9463 Karar sayılı 17/10/2018 tarihli yargıtay ilamına göre de,

''Davacı, sıfır kilometre olarak satın aldığı dava konusu 2013 model aracında henüz garanti kapsamında iken pek çok noktada boya patlamaları olduğunu, aracın tamamen boyanması gerektiğini bu durumun gizli ayıp niteliğinde olup araçta değer kaybına yol açacağını ileri sürerek satım sözleşmesinin iptali ile aracın misli ile değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, davalı Teb Finansman A.Ş. yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulü ile 2400,00 TL değer düşüklüğü bedelinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı  tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının  aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

  3-Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değişimi istemi ile eldeki davayı açmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki boya hatasının üretimden kaynaklandığı, araçtan beklenen faydayı azalttığı gibi boyama bedeli hariç 2400,00 TL değer kaybına yol açacağı belirtilmiş ancak aracın değişimine de gerek olmadığı vurgulanmıştır. 

Mahkemece, bu bilirkişi raporunun hükme elverişli olduğu, taraf menfaatleri arasındaki denge ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında değer düşüklüğüne hükmedilmesi gerektiği belirtilerek 2400,00 TL bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmiş ise de;   seçimlik haklar noktasında yanılgıya düşülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir.  Elbette tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyi niyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır.

 Hükme esas alınan bilirkişi incelemesinde, aracın yeniden boyanması gerektiği, bu durumun değer kaybına yola açacağı ve kusurun imalat hatasından kaynaklandığı bildirilmiştir. Hal böyle olunca davacının seçimlik haklarından aracın misliyle değiştirilmesi hakkını kullanması yasal hakkı olup iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil  etmemektedir. Araçtan beklenen faydanın azaldığı sabit olduğuna göre davacı değer düşüklüğü ile yetinmek mecburiyetinde de değildir. Davacının seçilmiş haklarından misli ile değişim hakkını kullandığı sabit olduğuna göre  mahkemece bu doğrultuda karar verilmesi gerekirken,   yanılgılı gerekçe ile değer düşüklüğüne hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.'' Şeklinde hüküm kurulmuştur.  Emsal mahiyette olan Yargıtay ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, araçta gizli ayıp olduğu, kullanımdan kaynaklanan bir ayıp olmadığı, ayıbın araç değerini düşürdüğü ve araçtan faydalanmayı etkilediği tespit edilmiş, ayıp nedeniyle yapılan işlemlerin hasar yönünden değer kaybı meydana getirdiği, aracın gizli ayıplı olması sebebiyle tüketicinin ayıplı malın değişimine ilişkin talebinde haklı olduğu kabul edilerek davacının talebinin kabulünün hakkaniyetli olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamında aldırılan bilirkişi kök ve ek raporuna göre, aracın karışmış olduğu kaza nedeniyle bir değer kaybının oluşmadığı tespit edildiğinden değer kaybı hususunda hüküm kurulmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.  

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davanın kabulü ile, dava konusu ........... plakalı, ........... tipinde , ........... şase ve ............ motor numaralı ......... model aracın ayıplı olduğunun tespitine,

Dava konusu aracın her türlü takyidattan ari olarak davacı tarafından davalılara iadesine, aynı marka ve model ayıpsız yeni sıfır km aracın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,

2-Harçlar Kanununa göre hesaplanan 7.292,09 TL. harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, 

3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesi gereğince belirlenen ............ TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 

4-Davacı tarafından yapılan 119,75 TL. Tebligat ve müzekkere gideri ile 1.200,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.319,75 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 

5-HMK nun 333.maddesi gereğince, karar kesinleştiğinde yatırılan avansın kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,

Dair taraf vekillerinin  yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/11/2019

 

Katip 229305

 ¸e-imzalıdır

 

 

Hakim 194084

¸e-imzalıdır 

 

 

T.C.

İSTANBUL

  1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO: 2014/600 Esas

KARAR NO: 2015/1690

 

HAKİM: S.S  38757

KATİP: E.K 169666

 

DAVACI : A.Ö - Maltepe-İst. Merkez/ İSTANBUL

VEKİLİ: Av. YUSUF AYIK - Halaskargazi Cad. Küçük Bahçe Sk. No:29 Topdemir İş Merkezi D:18-19 34360 Şişli/ İSTANBUL

DAVALI : 1- V. O. LTD.ŞTİ - Ümraniye İstanbul  Merkez/ İSTANBUL

VEKİLİ: Av. A. Y ... Beyoğlu/ İSTANBUL

DAVALI : 2- V..R OTOMOBİL VE YEDEK PARÇA SAN VE TİC. A.Ş Üsküdar/ İSTANBUL

VEKİLİ: Av. D.Ş - Şişli/ İSTANBUL

DAVA: Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan)

 

DAVA TARİHİ: 27/08/2014

KARAR TARİHİ: 03/11/2015

KARARIN YAZILDIĞI TARİH       : 04/11/2015

 

Mahkememizde görülmekte bulunan Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı dava dilekçesi ile; müvekkili tarafından 20/12/2012 tarihli fatura ile davalı Bayi Volcar Otomobil'den 34 ... ... PLAKA NOLU YV1FS84ABD2193... motor nolu 2012 model Volvo S60 Power Shitf Pre tipi araç -0- km olarak satın alındığını, satın alınan bu otomotik vites aracın ilk hareket anında (özellikle sonbahar) stop ettiğini, sürekliliği olmayan bu fakat sık karşılaşılan bir durum olduğunu, aracın stop etmese bile devir düşerek araba da titreme yaptığını, sorun için davalı taraf olan Volcar başvurulduğunu, ancak sorunun halledilmediğini, sürekli aynı sorunun tekrarladığını, kredi ile borçlanarak sorun yaşamadan kullanmak istediği marka değerine güvenerek aldığı otomobil davacıyı daha büyük sıkıntılar yaşattığını, davacı tarafın davalılara yaptığı başvuruların sonuçsuz tamir denemeleriyle sonuçlandığını belirterek dava konusu aracın iade alınarak tüm iade ve değişim masraflarının davalılara ait olmak üzere -0- km ayıpsız yenisi ile değişimine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını karar verilmesini talep etmiştir. 

                                   Dava; Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) davadır. 

Davalı Volcar Otomobil  vekili cevap dilekçesi ile; müvekkil firma, dava konusu aracı imalatta öngörülen standartlarda tam ve eksiksiz olarak teslim ettiğini, aracın ayıplı olduğu iddiasının doğru olmadığını, davacının aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinde talep hakkı bulunmadığını, müvekkil şirket bayi olup, davanın aracın üreticisi olan Volvo Otomobil Tic. Ltd. Şti. ye yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. 

Davalı Volvo Car  Otomobil vekili cevap dilekçesi ile; yargılamaya konu araçta gizli veya açık herhangi bir ayıp  ve imalat hatasının  olmadığını, aracın cihaza bağlandığını, yetkili servis tarafından aracın gerekli yazılım güncellenmesi ve adaptasyonlarının yapıldığını, motorun soğukken test edildiğini, aracın önceki motor kontrol modülü yazılımı İsveç ile uzak bağlantılı kurularak araca yüklendiğini, ve herhangi bir arızaya rastlanmadığını belirterek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 

Mahkememizce yapılan incelemeler ve yapılan değerlendirmeler neticesinde; mahkememizce davaya konu araç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır, üçlü bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 14/07/2015 tarihli raporda; davaya konu aracın 08/05/2015 tarihinde Mahkeme heyeti önünde yapılan incelemeden sonra, İTÜ Makine Fakültesi Otomotiv Anabilim Dalı Motorlar ve Taşıtlar Laboratuvarına getirtilerek bilirkişi heyetince incelemelere ve testlere tabi tutulduğu, dosya içeriğinden davacı, arıza ortaya çıkınca onarım hakkını kullanmış ise de arızanın garanti süresi içinde giderilemediği, bu gözle bakınca uzun dönemde tamir süresinin aşılmış olduğu ve arızanın tamirinin mümkün olmadığı ve bu durumda diğer seçimlik hakkını kullanabileceğini, ayrıca davalı taraf her ne kadar aracın garanti süresi içinde onarılmış olduğu iddiasında ve dolayısıyla tüketici kanunun ihlalinin söz konusu olmadığı görüşünde ise de, heyetimiz aracın sahip olduğu ve defalarca ortaya çıkan, aracın km' si dikkate alındığında (şu anda 30.914 km gibi düşük bir değer ) ileride de ortaya çıkması beklenebilecek olan çalışma arızasının garanti süresi içinde başladığı ve devam etme potansiyeline sahip olduğu bu nedenle davalı tarafından giderilmiş bir arıza olarak görülemeyeceği düşüncesinde olduğu, bu doğrultuda davacının aracında kesikli olarak ortaya çıkan ve kısmen süreklilik kazandığı anlaşılan çalışma arızalarının, kullanım hatasından kaynaklanmadığı, araç satın alınırken belirlenme imkanına sahip olmadığı, ancak aracın normal kullanım ömrüne göre oldukça kısa bir sürede ortaya çıktığı, dolayısıyla gizli ayıp niteliğinde sayılması gerektiği, araçtan faydalanma imkanını belli bir oranda kısıtladığı, garanti süresi içinde başlamış dolayısıyla geçmiş ve gelecekteki her türlü  onarımının garanti kapsamında yapılması gerektiği, normal kullanım sonucu ortaya çıkabilecek parça eskimesi vb. arızaları dışına kalan arızaların bir daha tekrarlanmayacak şekilde giderilmesinin tamamıyla davalının sorumluluğunda olan bir husus olduğu görülmüştür. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi, davacı tarafın talebi ve tüm dosya kapsamından bilirkişi heyeti raporunun hüküm kurmaya yeterli olduğu gözönüne alınarak davacının davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Açılan davanın  KABULÜNE;

34 .. ...  plaka nolu YV1FS84ABD2193... şase, D4162T2246... motor nolu 2012 model Volvo S60 Power Shift Pre tipindeki aracın davacı tarafça davalılara teslimine, 

Aracın davacı tarafça davalı taraflara teslimi halinde aynı özelliklere sahip sıfır kilometre yeni  aracın davalılarca davacı tarafa verilmesine, 

Harçlar Yasası gereğince hesaplanan 5.188,31-TL harcın müştereken ve müteselsilen  davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

Av. Asg. Ücrt. Trf.  Gereğince    8.476,20-TL vekalet ücretinin davalılardan  müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,

Davacı tarafından yapılan 103,65-TL tebligat ve yazışma giderinin ayrıca 1.050,00-TL bilirkişi ücretinin davalılardan  müştereken ve müteselsilen  alınarak davacıya verilmesine, gider avansından kalan bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,

Dair, davacı vekili,  Davalı Volcar vekili ve davalı Volvo car vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/11/2015

 

Katip 169666                                                      Hakim 38757

 e-imzalıdır                                                                           e-imzalıdır  

 

Yukarıdaki karar Yargıtay 13.Hukuk Dairesi tarafından ONANARAK kesinleşmiştir. 

 

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

              T.C.

      İstanbul Anadolu

  1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

 

ESAS NO: 2014/1424 Esas

KARAR NO: 2018/356

 

HAKİM: E.Ç.  151484

KATİP: M.B. 181462

 

DAVACI : A.Ç   

VEKİLİ: Av. YUSUF AYIK - Halaskargazi Cad. Küçük Bahçe Sk. No:29 Topdemir İş Merkezi D:18-19 34360 Şişli/ İSTANBUL

DAVALI : T. T PAZARLAMA VE SATIŞ A.Ş, -  

VEKİLİ: Av. M.H

 

 

DAVA: Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ: 18/09/2014

KARAR TARİHİ: 10/04/2018

KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 30/04/2018

 

Mahkememizde görülmekte bulunan Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu .. ... 227 plakalı Toyota marka Corolla 1.4 D-4D Elegant S/D tipi 2012 model otomobilin 17/12/2012 tarihinde "0" kilometre olarak satın alındığını, satın alındıktan kısa bir süre sonra araçta problemler çıkmaya başladığını, ilk önce aracın yokuş çıkamadığını stop ettiğini, müvekkilinin aracı aldığı Van Yörük Toyota'ya yokuşlarda aracın zorlandığını bildirdiğini, servis kaydı açılmadan yeni araçta normal olduğunun zamanla motorun açılacağının söylendiğini, ilk çalıştırma esnasında ABS ünitesinden ses geldiğini, lastiklerin kaydığını, ani fren durumunda aracın kaydığını, yine kayıt açılmadan araçta yapılan kontrollerde ABS'nin normal olduğunun devreye girdiğinin söylendiğini, aracın seyir içi ve dışı yakıt tüketiminin yüksek olduğunu, bu durumun servisle paylaşıldığını, zamanla düşeceğinin söylendiğini, 2013 yılı Ağustos ayı başlarında motor ikaz lambası ve VSC ikaz lambası ve VSC ikaz ışığının yandığını, araç servise götürülürken ışığın söndüğünü, durum servise bildirilmesine karşın sorun olmayacağının söylendiğini, 2014 Temmuzunda VSC ikaz lambasının tekrar yandığını, durumun bu kez ALJ otomotive götürüldüğünü, incelemeye alınan araca bilgisayarla bağlanılıp sorunun çözüldüğünü bildirdiklerini, 4 Eylül 2014 tarihinde motor ikazı ve VSC ikaz lambasının tekrar yandığını, ALJ otomotive götürülürken araçta Turbonun değişmesi gerektiğinin bildirilmesi üzerine müvekkilinin henüz 15.000 km'de bir aracın değiştirilmesini talep ettiğini, dava konusu aracın üretimden hatalı olduğunu, Toyota Motor Europe tarafından dava konusu aracın içinde olduğu araçlarla ilgili Teknik Servis Bülteni yayımlanmış olduğunu, söz konusu bültenin dava konusu aracın hatalı üretim olduğunu kabul ve ikrar anlamına geldiğini belirterek, ayıplı aracın geri iadesi alınarak "0" km ayıpsız yenisi ile değişimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu araçta ortaya çıkan arızanın üretim kaynaklı olmadığını, araç henüz 5.274 km'de iken ciddi kaza yaptığını, ön kesim neredeyse tüm parçalarının değişmiş olduğunu, araca 6 ayda bir bakım yapılması gerekirken, gereken zamandan yaklaşık 14 ay sonra bakıma girdiğini, 07/07/2014 tarihinde araç 14.330 km'de iken motor ikaz ve VSC lambası yanıyor şikayeti ile servise getirilen araçta hava akış metre sensörünün temizlendiğini, araç ile test sürüşü yapıldığını, herhangi bir arızaya rastlanmadığını, 04/09/2014 tarihli servis girişinde turbonun arızalı olduğunu tespit edildiğini, garanti kapsamında değiştirilebilir olmasına karşın davacının kabul etmidiğini, aracın motorunda bir sorun bulunmadığını, turbonun değiştirilebilir bir parça olduğunu, turbo arızasının pek çok sebebinin hatta davacının geçirdiği kazada aldığı darbe sonucu olmasının mümkün olduğunu, müvekkili şirketin arızanın kaynaklanğı, araştırmadan iyi niyetli olarak ücretsiz değişimi kabul etmesine rağmen davacı tarafın menfaat sağlamak amacıyla aracın değişimini talep ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Tüm dosya kapsamına ve hüküm vermeye elverişli denetime açık bilirkişi raporunun değerlendirilmesi sonucunda;  tarafların iddia, savunma ve delilleri kapsamında dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, dava konusu  65 NC 227 plakalı Toyota marka Corolla 1.4 D-4D Elegant S/D tipi 2012 model aracın, kullanım hatasından kaynaklanmayan, imalat hatasına dayalı, satın alma esnasında makul ve yeterli bir süre inceleme ile anlaşılamayacak olan, belirli bir kullanım süresi sonrası ortaya çıkan, araçtan beklenen faydayı ortadan kaldıran ve seyir halinde sürüş güvenliğini tehlikeye düşürecek nitelikteki turbo ve kullanım konforunu azaltan, işletme masraflarını artıran aşırı yağ tüketimi arızası nedeniyle dava konusu aracın gerek 4077 Sayılı TKHK'nun 4. Maddesi kapsamında gerekse de 6502 Sayılı TKHK'nun 8. Maddesi kapsamında gizli ayıplı mal niteliğinde olduğunun yapılan bilirkişi incelemesiyle tespit edildiği, keza davalı tarafın ayıbı önlemeye yönelik olarak dosyaya sunulan servis kayıtlarına göre bir takım tamiratları yapmasına rağmen dava konusu aracın alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere gizli ayıbının devam eder nitelikte olduğu, buna göre ayıpsız misli ile değişim koşullarının davacı tüketici bakımından oluştuğu, öte yandan dava konusu araçta tüketicinin kullanım dönemine ilişkin olarak tespit edilen hasarların 3.000,00 TL mertebesinde olduğu, bu tutarın davacı tüketici tarafından davalıya ödenmesi gerektiği anlaşılmakla; davanın kabulüyle; dava konusu 65 NC 227 plakalı aracın ayıplı olması sebebiyle aracın davacı tarafça davalıya teslimine, davacı tarafça dava konusu araçta oluşan 3000,00 tl lik değer kaybının davacı tarafça davalıya ödenmesine, buna mukabil dava konusu aracın davalı tarafça ayıpsız misli ile değişimine, edimlerin aynı anda ifasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. 

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 

Davanın Kabulüyle;

1-Dava konusu 65 NC 227 plakalı aracın ayıplı olması sebebiyle aracın davacı tarafça davalıya teslimine, davacı tarafça dava konusu araçta oluşan 3000,00 TL lik değer kaybının davacı tarafça davalıya ödenmesine, buna mukabil dava konusu aracın davalı tarafça ayıpsız misli ile değişimine, edimlerin aynı anda ifasına,

2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 35,90-TL başvuru ve 3.541,63-TL nispi karar ve ilam harcı (burada belirlenen nisbi karar ve ilam harcı, dava konusu değerin %068,31'i üzerinden hesaplanmıştır) olmak üzere toplam 3.577,53-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydedilmesine,

3-Davacı tarafça sarf edilen 1.158,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacı tarafa verilmesine,

4- Artan avans bulunması halinde, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,

5-Davacı taraf kendisini bir vekil marifetiyle temsil ettirmiş olduğundan karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 6.053,10-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı  gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize ibraz edilecek yasa yolu talepli dilekçe ile Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.10/04/2018

 

 

Katip 181462                                          Hakim 151484

¸e-imza                                                 ¸e-imza  

 

Diğer Makaleler