İŞÇİLİK ALACAKLARI İSTEMİ – OKUL AİLE BİRLİĞİNİN TARAF SIFATI OLMADIĞI

Özet: Okul Aile Birliğinin tüzel kişiliği ve taraf sıfatı yoktur. Bu nedenle HMK.nın 124. maddesi işletilerek davanın T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’na yöneltilip Bakanlığa karşı davaya devam edilmesi ve hükmün sadece davalı Milli Eğitim Bakanlığı aleyhine kurularak, taraf konumundan çıkarılan Okul Aile Birliği hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekirken, tüzel kişiliği olmayan Okul Aile Birliği hakkında hüküm kurulması hatalıdır. 

T.C.
Yargıtay
9. Hukuk Dairesi
E: 2016/264 K: 2019/5115 K.T.: 28.02.2019

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI 

  1. A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili özetle; davacının 01.09.2001-19.09.2013 tarihleri arasında davalılar bünyesinde aşçı ve temizlik görevlisi olarak, asgari ücretle çalıştığını, çalışma saatlerinin haftada 5 gün 08:00-17:00 saatleri arasında olduğunu, okulların açılmasından iki hafta önce 08:00-20:00 saatleri arasında çalıştığını, davacının yaptığı iş neticesinde ağır kaldırması sebebiyle kolunda rahatsızlık oluştuğunu, işçilik alacaklarını ödememek maksadıyla davalı tarafından iş akdinin kasıtlı olarak sonlandırılmadığını, davacının istifa etmek zorunda bırakıldığını, ancak davacının iş akdini haklı nedenle feshettiğini, fazla mesai ücretlerinin ve kıdem tazminatının ödenmediğini iddia ederek; kıdem tazminatı ve fazla mesai ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

  1. B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili özetle; davacının istifa ederek iş akdini sona erdirdiğini, bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacının haftada 5 gün 08:00-15:00/16:00 saatleri arasında çalıştığını, yaz tatili ve 15 tatilde çalışma yapmadığını, 2006-2007 eğitim öğretim döneminde ise davacının hiç çalışmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

  1. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 

  1. D) Temyiz:

Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 

  1. E) Gerekçe:

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı okul aile birliğinin tüzel kişiliği olup olmadığı ve tek başına okul aile birliğine husumet yöneltilip yöneltilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

6100 sayılı HMK.’un 114/d maddesi uyarınca tarafın, taraf ve dava ehliyetine sahip olması dava şartıdır. Bu şart olumlu giderilebilir dava şartıdır. Aynı kanunun 115. maddesi uyarınca süre verilerek tamamlatılması gerekir. 

İş sözleşmesi gereği işçiyi çalıştırma şart olduğundan, işçiyi çalıştıran herkes 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun anlamında işveren sayılmaktadır. Dolayısı ile feshin geçersizliği ve işe iade davasında aleyhine dava açılan ve davalı konumunda olan işveren, davacı işçiyi çalıştıran işverendir. Açılacak her dava, işveren olan kişi aleyhine açılmalıdır. İşverenin gerçek veya tüzel kişi olması mümkündür. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde “İşyerinde işveren adına hareket eden ve işin ve işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı muamele ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur. Bu anlamda işveren adına hareket eden ve bu anlamda emrindeki işçinin iş sözleşmesini fesheden işveren vekilinin, bu işlemine karşı işveren taraf gösterilerek feshin geçersizliği isteminde bulunmak gerekir. 

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 49 ve 50. maddelerinde; tüzel kişilerin, kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla fiil ehliyetini kazanacakları ve iradelerini bu organları aracılığıyla açıklayacakları, aynı şekilde HUMK’nun 39. (HMK.52) maddesine göre ehliyeti haiz olan tüzel kişilerin yasal organları ile hareket edecekleri hüküm altına alınmıştır. 

Organlar, hukukî işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar. Tüzel kişinin, fonksiyonlarını, kanuna veya tüzel kişinin ana sözleşmesine göre, bağımsız olarak yerine getirmek üzere seçilen veya atanan ya da kendisine bu fonksiyonları bağımsız olarak yerine getirmek üzere fiilen ve dışarıdan belli olacak şekilde yetki verilen kişi ya da kişi gruplarına organ adı verilir. Organlar, hükmi şahsın iradesini açıklarlar, tüzel kişiyi içeride yönetir, dışa karşı da temsil ederler. Tüzelkişinin organından söz edebilmek için onun mutlaka tüzel kişinin irade ve karar organı olması zorunlu değildir. Onun içindir ki, genel kurul, yönetim kurulu yanında çeşitli yöneticiler tüzel kişinin organı olarak değerlendirilebilir. Bu kapsamda, genel olarak dış ilişkilerde, bazı kimselerin tüzel kişinin hukuki muamelelerine katılması öngörülmüşse, bu kimseler de tüzel kişinin organı sayılırlar.” (HGK. 2004/21-406 E, 2004/434 K). 

Kamu tüzel kişileri, görevleri bakımından kamu otoritesini temsil eden tüzel kişiler olup; kanunla ya da kanunun verdiği yetkiye dayanılarak idare tasarrufu ile kurulur (Anayasa md. 123; MK. 52). Taraf ehliyetine de kamu tüzel kişileri sahiptir. 

Devlet tüzel kişiliğine bağlı ve ayrı tüzel kişiliği bulunmayan kuruluşların ise, taraf ehliyeti yoktur; bunların işlemleri ile ilgili davaların bağlı bulundukları tüzel kişiliğe karşı açılmaları gerekir. Bağlı bulunan kuruluşun 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesi anlamında işveren sıfatına haiz olması, bağlı bulunduğu tüzel kişiliğin taraf sıfatını ve işverenlik sıfatını ortadan kaldırmaz. Zira bu kuruluş, tüzel kişiliğin bir organıdır.

Mahkeme kararında davalı olarak gösterilen Okul Aile Birliğinin tüzel kişiliği ve taraf sıfatı yoktur. Bu nedenle HMK.nın 124. maddesi işletilerek davanın T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’na yöneltilip Bakanlığa karşı davaya devam edilmesi ve hükmün sadece davalı Milli Eğitim Bakanlığı aleyhine kurularak, HMK.nın 124. maddesine göre taraf konumundan çıkarılan Okul Aile Birliği hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekirken, tüzel kişiliği olmayan Okul Aile Birliği hakkında hüküm kurulması hatalıdır. 

  1. F) Sonuç: 

Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Diğer Makaleler